HER TÜRLÜ BİNA YIKIMI ve HAFRİYAT İŞLERİNİZ YAPILIR. 0532 407 77 57 www.ascanlar.com

 

RUHSATA AYKIRI BİNA YAPAN MÜTEAHHİT İNŞAAT YAPAMAYACAK

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir,: “Ruhsata aykırı bina yapan müteahhit, aykırılığı gidermezse inşaat yapamayacak” dedi.

http://www.bayindirlik.gov.tr

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Yapı Denetimi Kanunu kapsamında getirdikleri yeni düzenlemeyle, ruhsata aykırı bina yapan müteahhidin aykırı kısımları gidermemesi halinde bir daha inşaat yapamayacağını söyledi.

Demir, 1 Ocak 2012 tarihinde başlayacak olan yeni uygulamanın, inşaatı yapan, imalatına katkıda bulunan, denetleyen yapı denetçilerine ve bürolarına ciddi yaptırımlar getireceğini ifade etti. Bakan Demir, bu sayede ülke genelindeki tüm yapıları kayıt altına alacaklarını kaydetti.

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Samsun Şubesi ile Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen ‘Yapı Denetimi Mevzuatı Amaç ve Kapsamı’ konulu söyleşiye katılan Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Yapı Denetimi Kanunu’nun getireceği yenilikler hakkında bilgi verdi. Türkiye’de yapı denetimine büyük ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bakan Demir, bununla, yapılara standart getirmeyi ve envanter çalışması yapmayı amaçladıklarını belirtti.

Şu an ruhsat yetkilerinin yerel yönetimlerinde olduğunu hatırlatan Bakan Demir, ”Herhangi bir belediye, müteahhit arkadaş ruhsat eklerine aykırı bir imalat yaptığında, nasıl olsa iskan ruhsatı almaya gelecek diye görmezden gelebiliyor, zapta almayabiliyor. Encümene getiriyor, orada yıkım kararı aldırıyor, ceza kesiyor, arkasından düzelteceğim diye taahhüt alıyor, böyle devam ediyor. Bu uygulama dünyada da aslında böyle yapılıyor. Vatandaş yıkılacağını bildiği için aykırı bina yapmıyor. Yapımcı da öyle gördüğü için böyle bir zihniyet gelişiyor. Öncelikle bu problemi çözmemiz lazım. Yapı böyle olunca güvenli yapı yapma noktasında sıkıntılar meydana geliyor. Bunun için bu Yapı Denetimi Kanunu’na ihtiyaç duyuldu.” dedi.

Demir, 19 ilde pilot olarak uyguladıkları projede, proje ve ruhsat yapım eklerine uygun yapı yapma oranının yüzde 98’in üzerinde çıktığını ifade etti. Bakan Demir, ”Ruhsatını almış fenni mesulün inşaata uğramadığını görüyoruz. Demirle ilgili deneyler, betonla ilgili raporlar yok. Hemen hemen her binada (yüzde 90) ruhsata aykırı imalat var. Projeye uygunsuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla yapı denetimini 81 vilayete yayarak bu süreci, proje ruhsat ve eklerine uygun yapı yapımında bir araç olarak görüyoruz. Kanunla yeni bir sistem de getirdik. 1.1.2012 tarihinde uygulamaya girecek. O aykırılık binada giderilmedikçe, o binayı yapan müteahhit bir daha bina yapamayacak. Ne zamana kadar, giderene kadar. Gidermezse hiçbir zaman inşaat yapamayacak.” diye konuştu.

Yapı denetimi bürolarına da müeyyideler getireceklerini vurgulayan Bakan Mustafa Demir, ”İlk etapta 1 yıla kadar kapatma veriliyor. Daha sonra belge iptali yapılacak. Kapatmayla alakalı ciddi sıkıntı olacağı için Meclis’te kanun teklifi verdik. Bunu, birincisinde mali para cezası, ikincisinde ağırlaştırılmış idari para cezası, üçüncüsünde de yapı denetimi bürosunun belge iptali olarak değiştireceğiz. Bunlara sebebiyet veren elemanlarının da belge iptali durumu söz konusu olacak. Biz bunu tekrar yapı denetimi bürosu kuramayacak diye algılıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yeni yapı denetimi sisteminin üzerine pek çok sistem inşa edeceklerine de değinen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bu sistem içinde malzeme denetimi çok etkin şekilde uygulanacak. Bürolar ve denetçiler yapılarda kalite belgesi olmayan malzeme kullanımını engelleyecek. Bununla ilgili yönetmeliğin hazırlık çalışması devam ediyor. 1.1.2012’den itibaren binayı yapacak olan ustaların mutlaka belgesi olacak. Boyacının sıvacının, tesisatçının v.s orada ne imalat yapılacaksa, yapanın belgesi olacak. Be belgeye sahip olmayan artık o imalatı yapamayacak. Biz şu an bu sisteme geçiyoruz. Geçici belgelerini vereceğiz. Bu tarihten itibaren herhangi bir yapı denetimi elemanı, denetlediği inşaatta belgesi olamayan usta nezaretindeki iş ve imalata ruhsat vermeyecek. Bunu çok önemsiyoruz. Gelecekte bu sistem otururken, bunun üzerine sigorta sitemini bina edeceğiz. Proje mühendisliği ile ilgili düzenlemeyi yaptığımızda da ‘Meslek Sigortası’ devreye girecek. Bir gün gelecek bir düzenleme yapacağız, sistem oturduktan sonra mesela sıvacı, yaptığı sıvayı sigortalatacak. Bir aksaklık olduğunda yapıyı alan kişi, yapımdan kaynaklanan bir hata varsa, sigorta şirketinden bunu tanzim edip tamir ettirecek. Dolayısıyla yapımla ilgili vatandaşlarımızın mağduriyetleri ortadan kalkacak. Bu sistem üzerine yapı envanteri sistemini de inşa edeceğiz. Önce yeni yapılar, ardından geçmişte yapılan yeni yapılar sisteme dahil olacak. Herhangi yapının en ince detayına kadar tüm özelliklerini görür hale geleceğiz. ”

ASCANLAR YIKIM FİRMASI ANKARA

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümle ilgili yıkılması gereken binaların 3’te 2’sinin yıkılacağını belirtti ve yıkım işlemine İstanbul’dan başlanacağını söyledi.

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,Van depreminin ardından gündeme gelen çürük, dayanıksız ve kaçak yapıların yıkımının İstanbul’dan başlayacağını açıkladı. Yıkım için İstanbul’da öncelik Avcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Büyükçekmece ve Anadolu yakasındaki bazı ilçelere verilecek. Bu ilçeler başta olmak üzere ve Türkiye’de de büyükşehirlerden başlamak üzere, dalga dalga sürecek. Yıkım yapılabilmesi için tüm mal sahiplerinin değil, üçte ikisinin rızası yeterli olacak. Sakinlerin nitelikli çoğunluğu dikkate alınacak.

Şehir adı geçmeyecek

Bayraktar, önceki gece, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçesiyle ilgili soruları yanıtladı. Bayraktar, Marmara depreminin Türkiye için dönüm noktası olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Ancak Van depremi bizim nasırımıza basmıştır. Yasa taslağını hazırladık ve Başbakanlığa takdim ettik. İnşallah bunu çıkarırız. Ben bu işi beceririm ya da beceremem. Ama ben bu işin hastasıyım, titiz ve çalışkan birisiyim. Afet riski altındaki alanların dönüşümüne dair çıkarılacak olan yasada şehir zikredilmeyecek. Bölge ve il bazında Bakanlar Kurulundan ama parsel ve bina bazında Bakan yetkisiyle yerleri belirleyeceğiz.”

Üçte ikisinin rızası yetecek

Bayraktar, yıkımla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Yıkılması gereken binaları belediyeler yıkamıyor, deniliyor. Biz şimdi Bakanlık olarak çok ciddi kaynak temin etmek suretiyle bu işi bütün Türkiye sathına yayacağız. Bir binanın ayakta duramayacak durumu var ise ki deprem olmadan da yıkılan binalar var ülkemizde. Bu durumdaki binalarda mülkiyettekilerin 3’te ikisinin rızasını almak suretiyle bu binayı yıkacağız. Yoksa diyelim bir apartmanda 15 kişi ‘tamam’ diyor ama biri aksi düşünüyorsa, nitelikli çoğunluğun dediğini yapmak şeklinde karar getireceğiz. Bunda kararlıyız.”

İstanbul’dan yayılacak

Yıkılmayı bekleyen binalardan başlayacaklarını vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi: “Örneğin, İstanbul’da nereler var, en eski ilçeler, Avcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Büyükçekmece, Anadolu yakasında da bazı ilçeler var. Bu ilçeler başta olmak üzere ve Türkiye’de de büyükşehirlerden başlamak üzere, dalga dalga devam edecek. Bu belli bir süre alacak tabii. Beş, on, yirmi sene gibi periyotlar halinde… Ancak Türkiye’deki yaklaşık 19.5 milyon konut stokunun öncelikle deprem aksı üzerinde olan binalardan, mühendislik olmayan, kaçak binalardan başlayacağız. Dalga dalga Türkiyemizi modern hale getirmek bizim boynumuzun borcudur.”

Enkaz kaldırmada dünyada öne geçtik

HAİTİ’de deprem olduğunu, enkazın altından bir ay sonra cesetler çıkarıldığını anlatan Erdoğan Bayraktar, “Enkaz kaldırmada biz dünyanın en ileri ülkelerinden daha ilerideyiz. Fakat yapı konusunda, denetiminde ve kaliteli yapıda belli bir yere gelemedik. Bu, Türkiyemizin genel problemidir. Bundan sonra çok kuvvetli bir yapı sistemi ve inşaat düzeni getirmek suretiyle hep beraber bunun üstesinden geleceğiz” diye konuştu.

Yabancıya satış ilçenin yüzde 10’unu geçemeyecek

YABANCILARA mülk satışını, Türkiye’nin menfaatleri korunmak ve stratejik yerlerde, bir ilçenin yüzde 10’unu aşmamak suretiyle yapacaklarını da açıklayan Erdoğan Bayraktar, “Daha bunlar netleşmedi bunları tartışacağız. Ülke menfaatlerini korumak suretiyle yabancılara mülk satılmasını istiyoruz. CHP ve MHP’den de ‘milli menfaatlerini korumanız halinde olabilir’ diyen arkadaşlarımız var” diye konuştu.

Mimari karakterde gereğini yapamadık

TOKİ’nin mimarisiyle ilgili eleştiriler olduğunu anımsatan Erdoğan Bayraktar, “Biz TOKİ olarak mimari karakter bakımından gereğini yapamadık. Bu bir vakadır. Ben de eleştiriyorum bu binaları. Fakat Türkiye’de planlı kalkınmaya geçildikten sonra oluşan mimari siluet bellidir. Biz bu biraz daha iyileştirdik” dedi.

Depreme Karşı Hangi İllerde Yıkım Yapılacak, Yıkım Yapılacak İller, deprem için yıkılcak iller

Bugün gazetesinden Seda Şimşek’e konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, artık kimsenin ‘karlı iş’ diyerek müteahhitlik yapamayacağını söyledi. Bütün daire sahipleriyle anlaşma şartını kaldıracaklarını kaydeden Bayraktar, “Zemin etüdünden iskan müsaadesine kadar çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız. Cezalar ciddi biçimde uygulanacak” dedi.

TÜRKİYE’NİN YENİ ŞEHİRLERİ YÜKSELECEK

TOKİ’de önemli işlere imza attı, artık Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Van’da yaşanan depremin ardından Van’a ilk gidenlerden. Bayraktar, izlenimlerini şöyle anlatıyor: “Vatandaşın yanındayız, onlarla hemhal olduk. Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapan belasını bulur. Köylere pırıl pırıl 1 katlı, 2 katlı, hayvan barınakları olan çağdaş evler yapacağız. Erciş’te ve Van’da modern siteler yapacağız, insanlarımızı bu evlere yerleştireceğiz. Şu anda ön geçici iskan için çadırları dağıttık, çadır kentleri kurduk, arkasından kışı atlatmak için Mevlana evleri ve konteynerleri getirmeye başladık, 10-15 gün içinde kalıcı konut ihalelerini yapacağız, gelecek sene bu vakitler gelmeden de kalıcı konutlar vatandaşa teslim edilecek. Modern, depreme dayanıklı, sosyal donatıları olan yerleşim birimleri kurulacak. Depremden zarar gören Van Belediyesi’nin, Erciş Belediyesi’nin, belde belediyelerimizin İller Bankası’na olan borçlarını 1 yıl faizsiz olarak erteliyoruz.” Bir afet karşısında Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde karşılaşılacak manzara farklı olmayacak. Bu gerçeği değiştirmek için heyecanlı, azimli.

Erciş’te gördük, mesela bir bina çökmüş, hemen yanındaki bina ayakta. Yapılar neden denetlenemiyor?

Devletin yargı, denetim ve güvenlik olmak üzere 3 görevi var. Gelişmiş ve modern ülkelerde, denetim ağırlıklı bir yapı vardır. Türkiye de geldiği pozisyon itibariyle özellikle yapı, inşaat ve üst yapılarda bundan sonra artık ruhsat işkenceli değil, denetim odaklı bir yapıyı kurmak zorundadır. Bizim bakanlığımız da onun için kuruldu, öncelikli görevimiz yapı sistemini kaliteli hale getirmek.

TEKNİK MÜŞAVİRLİK SİSTEMİ

Nasıl kurulacak bu yapı?

Bundan sonra yapıları zemin etüdünden tutunuz da iskân müsaadesine kadar olan safhasında çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız. Yapı denetim kuruluşlarını ‘A,B,C,D’ diye kategorize edeceğiz ve teknik müşavirlik kuruluşları haline dönüştüreceğiz.

Ne yapacak bu teknik müşavirlik kuruluşları?

Teknik müşavirlik kuruluşları müteahhitliğin dışında inşaat sektörüyle ilgili her işi yapabilecekler. Proje de yapabilecekler, denetim de yapabilecekler. Yalnız kendi yaptıkları projeyi kendileri denetleyemeyecek. Yapı sahibi, yapıyı yapan müteahhit, yapının fenni mensulü, yapıyı denetleyen teknik müşavirlik kuruluşu, bunu denetleyen belediyeler, zincirleme bir şekilde hepsi sorumlu olacak.

Genellikle sorumluluklar lafta kalıyor.

Bu sorumluluk lafta kalmayacak. Başta maddi cezalar olmak üzere, yapım sırasında ciddi para cezaları, arkasından kapatma cezaları ve disiplin cezaları olmak üzere kişinin konumuna göre cezalar getireceğiz. Hafiften ağıra doğru uygulanabilir cezalar olacak. Nasıl polis sisteminde, vergi sisteminde, zabıta sisteminde, sağlık sisteminde bir denetim varsa yapı sisteminde aynı şekilde bir denetim sistemini kuracağız.

Müteahhitliğe nasıl bir düzenleme getirilecek?

Hem müteahhitlikte hem de ustalık, kalfalıkta sertifikasyon sistemini getireceğiz. Yani artık kimse elindekini satıp “müteahhitlikte kâr var” deyip müteahhitlik yapamayacak. Yaparsa teknik müşavirlik sorumluluğunda yapabilecek, kendi başına müteahhitlik yapamayacak.

İŞTE ÖNCELİKLİ İLLER

Şu anda kaç konut var denetime girecek?

19, 5 milyon konut stoğu var. 19,5 milyon konut stoğunun hâlâ yarısına yakını salaştır, kaçaktır, depreme dayanıksızdır veya mühendislik biliminden yoksundur. Biz öncelikle deprem hattı üzerinde bulunan en salaş, en dayanıksız, kaçak, hazine arazileri üzerindeki kaçak binalardan başlayarak bunları dönüştüreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı var.

İLK OLARAK MÜDAHALE EDİLECEK 8 İL

Hangi illerde başlayacak?

İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Bingöl, Van, Diyarbakır öncelikli yörelerimizdir.

Nasıl tespit edilecek bu binalar?

Başladık tespit etmeye. Bununla ilgili çok ciddi firmalar var. Karot firmaları var, hem evin röntgenini çekecek hem de betonun dayanıklılığını ölçecek.

120 İMZA, 7′YE DÜŞECEK

Mesela İmar Kanunu’nda ne gibi düzenlemeler öngörülüyor?

İmar Kanunu’nda bir defa yeknesaklık getireceğiz. Her belediye kendi istediği gibi imar yönetmeliği yapamayacak. Belediyeler rahatlayacak, ama imar bütünlüğü de sağlanacak. İmar Kanunu da denetim esaslı bir yapıya kavuşacak. Bir imar ruhsatı, bir inşaat ruhsatı alıncaya kadar 120 imza atılıyor, 70 belge alıyorsunuz, biz bunu düşürebilirsek 7′ye düşüreceğiz. 7 belge ile inşaat ruhsatını alacak, ama inşaatın her safhasında temeli dökerken, kolon dökerken, zemin dökerken, kalıp yaparken her safhasında denetlenecek. İmar Kanunu’nda bunu getireceğiz. İmar Kanunu’nun 18. maddesinde daha rahat terk yapılabilmesi, parsellerin daha rahat hamur edilebilmesi, ada bazında parsellerin hamur edilmesi yeniden düzenlenecek. İmar Kanunu’nu günün şartlarına uygun hale getireceğiz.

HIZLI KAMULAŞTIRMA İÇİN YASAL ALT YAPI HAZIRLANIYOR

Nasıl yıkılacak bu binalar?

Vatandaşlara “Sen buraya kiraya taşın” diyeceğiz, vatandaşın durumu müsait değilse ona her türlü yardımı yapacağız. Elimizde konut varsa, “Bu konuta taşın” diyeceğiz, eğer “Kardeşim benim evimin parasını verin ben gideceğim” diyorsa vereceğiz parasını gidecek. Eğer oradaki enkazının bedeli 20 lira ise biz ona 30 lira vereceğiz. Kentsel dönüşüm bölgesindeki bir vatandaşın tapulu mülkünün bedeli 60 lira ise biz ona 65 lira-70 lira vereceğiz. Evinin yerine ev yapabileceksek ona “Şimdilik kirada otur, evinin yerine ev yapacağız, oradan sana ev vereceğiz” diyeceğiz. Bütün bu iyi niyete rağmen, vatandaş bunları kabul etmezse bunları kamulaştıracağız. Hızlı kamulaştırma çıkaracağız. Siyasi irade, kaçak yapılardan, depreme dayanıksız yapılardan artık Türkiye’yi kurtarma kararlılığında. Özellikle fay hattında kaçak, depreme dayanıksız binalar ya yıkılacak ya yıkılacak. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “Benim siyasi hayatıma mâl olsa da artık depremlerde bu acıları yaşamak istemiyorum” diyebiliyorsa Türkiye bu binaları artık taşıyamaz. Bunun yasal alt yapısını hazırlıyoruz.

BÜTÜN DAİRELERLE ANLAŞMA ŞARTI KALKIYOR

Hangi sıkıntıları yaşıyorsunuz ki yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuyorsunuz?Mesela kat irtifakı. Ana gayrimenkulde kat irtifakı kurulunca orada bir nevi ifraz oluyor. Yani ana gayrimenkul üzerinde 20 daire varsa, 20′ye bölünmüş ve müstakil bir gayrimenkul durumuna geliyor. Burada 20 dairenin 19′u ile anlaşıp birisiyle anlaşamazsak o binayı yıkamıyoruz.

Nasıl bir düzenleme ile bu sorunu aşacaksınız?

Biz şimdi depreme dayanıksız olan, kaçak olan, salaş olan ve yıkılması gereken binaları iştirak halinde mülkiyet durumuna getireceğiz, bu mülkiyetlerde ortaklığın giderilmesi yolunu açacağız, izale-i şuyu davası açma yolunu açacağız. Kat irtifakını bozup, orayı tek parsel haline, yani hamur haline getirmeye çalışacağız. Bunu parsel bazında yapabileceğimiz gibi ada bazında da yapacağız. En önemli ayağı budur. Burada imar hakkı transferi yapacağız, menkullerin likitleştirilmesi imkânını getireceğiz. Gayrimenkul hakkının transferini, başka yere gitme hakkının transferini de yapacağız.

Başka ne gibi yasal düzenlemeler yapılacak?

Önümüzdeki üç – dört ay içerisinde eksik kalan yasal alt yapıyı bitireceğiz. Tapu Kadastro Kanunu’nda, İmar Kanunu’nda, Medeni Kanun’da, Borçlar Kanunu’nda, Ceza Kanunu’nda, Yapı Denetim Yasası’nda yapı denetim sistemini çok daha reel hale getirecek, denetim odaklı bir yapı kuracak düzenlemeleri yapacağız. Yönetmelikler, tüzükler e genelgelerle ve teknik elemanlarla tamamlayacak, bir kontrol sistemi de kuracağız.

CEZALAR LAFTA KALMAYACAK

Başbakan ‘yetkiyi gerekirse alacağız’ dedi, hangi yetkiler alınacak ve size süper yetki mi verilecek?

Belediyelerden yetki alma anlamında söylenmedi, yıkma ve kentsel dönüşüm konusunda söyledi. “Gerekirse” dedi, yani yıkma konusunda eğer belediyelerin gücü yetmezse, o zaman onlardan o yetkileri alıp, yıkma işini biz yürüteceğiz. Belediyelerin şu anda devam edilen yetkileriyle ilgili değil. İleride kentsel planlama konusunda nasıl plan yapacaklarının kaidelerini biz belirleyeceğiz. Plan kaidelerini, ruhsat verme kaidelerini, yönetmelik yapma, denetim kaidelerini getireceğiz.

O DÖNEM BİTTİ

“Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak” diyorsunuz.

Bir insan eğer binasının zemin katında oto galerisi yapmak için bir kolonu kesiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Eğer bir binada 5 katlı betonarmesi, statiği yapılmışsa, adam onun üzerine 2 kat daha kaçak çıkıyorsa onun gözünün yaşına bakılmayacak. Öyle lafta değil, bu cezalar artık çok ciddi biçimde uygulanacak. Bir yapı denetim kuruluşu, bir teknik müşavirlik kuruluşu eğer binasını denetlemiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Bir masa üzerinde imza atarak denetim değil, bir ruhsat verene kadar adama her türlü işkenceyi yap, iflahını kes, ruhsat aldıktan sonra hak getire, daha hiç uğrama. Bu dönem bitti.

Dönüştürene yıkım ücretsiz!

Erdoğan’ın kentsel dönüşüm açıklamalarına yıkım firmalarından yanıt geldi: Sadece geri dönüşüm malzemeleri karşılığında işe talibiz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaptığı “Bedeli ne olursa olsun şehirlerimizi sağlam ve güvenilir binalarla donatacağız” açıklaması Türkiye’deki inşaat ve yıkım firmalarını harekete geçirdi. Bina yıkımları gerçekleştiren firmalar, devletten hiçbir bedel almadan sadece çıkacak geri dönüşüm malzemeleri karşılığında bu işe talip olurken, inşaat firmaları ise yine devlete hiçbir bedel ödettirmeden bu dönüşümün gerçekleşebileceğini anlatan raporlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile görüşmeye hazırlanıyor. Türkiye’de 18 milyon adet yapı stoku bulunuyor. Bu yapı stokunun yüzde 67’si kaçak, yüzde 55’i 20 yaş üzeri, yüzde 45’i ise ömrünü tamamlamış durumda.

Atık bedeline işe talibiz

Avrupa standartlarında yıkım gerçekleştiren

Yıkılan binalardan çıkacak atık malzemeleri değer olarak geri dönüştüren tek firma olduklarını kaydeden Bulut, şunları söyledi: “Binanın molozları hariç diğer tüm malzemeler nakde dönüştürülebiliyor. 1 milyon binadan çıkacak geri dönüşüm malzemeleri bu yıkımların maliyetini karşılar. Böylelikle devletin kasasından beş kuruş bile çıkmayacak. Konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’la görüşüp bir heyet oluşturulmasına destek vereceğiz.”

İnşaatçılar göreve hazır

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, 1 milyon binanın devletin cebinden beş kuruş para çıkmadan yenileneceğini söyledi. Sektör olarak bu konuda bir rapor hazırlayacaklarını ve burada neler yapılması gerektiğini Bakan Erdoğan Bayraktar’la paylaşacaklarını belirten Durbakayım, “Zaten 5 yıldır bu konu üzerinde çalışıyoruz. Raporda özellikle kat malikleri ile ilgili yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini başarılı örneklerle anlatacağız. Bayraktar aramızdan gelen bir kişi. Başbakan’ın da konuya değinmesi elimizi güçlendirdi” dedi.

Durbakayım, sürecin nasıl işleyeceğini ise şöyle anlattı: İnşaat firmaları kat karşılığı arsa olarak hasarlı binaları yeniden yapabilir. Bunun için bazı yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Şu andaki kanuna göre yenilenmesi gereken binada bir kat malikinin bile karşı çıkması durumunda bu yapılamıyor. Oysa düzenlemeyle binada oturanların yüzde 65’inin bu işe olur demesi ve geri kalan yüzde 35 kişiye rayiç bedelden paraları ödenmek suretiyle dönüşüm başlayabilir. Kaçak yapılarda da devletin yapacağı kamulaştırma bedelleri yerine ihaleye çıkarılarak bu arsalar inşaat firmaları tarafından satın alınabilir. İnşaat firmaları buna hazır. Zaten bizim ihtiyacımız olan arsa.”

İstanbul’da 2 milyon konut yenilenmeli

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, Türkiye genelinde bina stokunun yüzde 40-45 oranında yenilenmesi gerektiğini söylerken, İstanbul’da ise 3,5 milyon konut stokunun yüzde 50’sinin kaçak olduğunu söyledi. Gökkaya, “İstanbul’da 2 milyon konutun yenilenmesi gerek. Bunun için değişik finansman modelleri oluşturulabilir. İmar haklarının menkulleştirilmesinin sağlanabileceği gibi yabancı fonlarla ilgili tahviller de olabilir” dedi.

Dönüşüm seferberliği başlatılmalı

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatılması gerektiğine dikkat çekerek, “İmar Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu da bu minvalde yeniden düzenlenmelidir. Özellikle bu iki kanunda yapılacak düzenleme ile mevcut yapılar üzerindeki haklar müktesep hak kabul edilmelidir” diye konuştu.

Yüzde 50 konut yıkılmalı

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu da, “Türkiye’de 18-19 milyon konut var, bunların yüzde 70’ideprem yönünden güvenli değil. Binaların asgari yüzde 50’sini yıkıp yeniden yapmalıyız. Bu da 9 milyon konut demek. Gerekirse kaynak kendi içinde yaratılır. Üçte iki ile Anayasa’yı değiştiriyoruz ama bir kat mülkiyeti yasasını değiştiremiyoruz” dedi.

2 milyon gecekondunun yıkım maliyeti 60 milyar dolar

Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı yeni planla Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi düşünülüyor. Projeler kapsamında, yaklaşık 2 milyon gecekondunun yıkılması öngörülüyor. Yaklaşık maliyetinin 60 milyar dolar olacağı tahmin edilen kentsel dönüşüm projeleri ile 9 şiddetinde depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dönüşüm projelerinde Ankara, İstanbul ve İzmir’e öncelik verilecek. Projelerde, Ankara ile havaalanı arasındaki 10 bin 500 gecekondunun yıkılarak yeni konutların yapılmasını öngören Kuzey Ankara Girişi Projesi örnek alınacak.