Türk Borçlar kanunu yeni haliyle yürürlüğe girdi!

ASCANLAR YIKIM HAFRİYAT LTD. ŞTİ.

0532 407 77 57

www.ascanlar.com & www.ascanlarhafriyat.com

[email protected]

Kamuoyunda ”Torba Yasa” olarak bilinen, 6111 sayılı ”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, 31 Aralık 2010 tarihine kadar ödenmemiş vergiler ile bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, idari para cezaları, gümrük vergileri; belediyelerin beyannamelere ilişkin vergileri, 2010′da tahakkuk eden vergileri, ödenmemiş ücret, su kullanım, büyükşehir belediyelerinin su ve atık su bedeli alacakları yeniden yapılandırma kapsamında olacak.

Alacaklar, TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi halinde, vergi cezalarından ve buna bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecek.

Belediyelerin su kullanım alacakları ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları da TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak yeniden hesaplanacak. Borcun ödenmesi durumunda faizleri silinecek.

Uygulamadan yararlanmak isteyenlerin dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekecek.

Yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, KDV ve ÖTV için başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince, çok zor durum olmaksızın, her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödemez ya da eksik öderse düzenlemeden yararlanamayacak.

MATRAH ARTIRIMI

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, yasanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; 2006 yılı için yüzde 30, 2007 için yüzde 25, 2008 için yüzde 20 ve 2009 için yüzde 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, bu yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesine tabi tutulmayacak, bu yıllara ilişkin olarak daha sonra tarhiyat yapılmayacak.

Gelir vergisi mükelleflerinin, zarar beyan edilmiş olması ya da hiç beyanname verilmemiş olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrah ile artırdıkları matrahlar; işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerde 2006 yılı için 6 bin 370 liradan, 2007 için 6 bin 880 liradan, 2008 için 7 bin 480 liradan, 2009 için 8 bin 150 liradan az olamayacak. Bilanço hesabına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabı için ise sırasıyla 9 bin 550 lira, 10 bin 320 lira, 11 bin 220 lira ve 12 bin 230 liradan az olamayacak.

Kurumlar vergisi mükelleflerinde ise vergilendirmeye esas alınacak matrahlar 2006 yılı için 19 bin 110 liradan, 2007 için 20 bin 650 liradan, 2008 için 22 bin 440 liradan, 2009 yılı için 24 bin 460 liradan az olamayacak.

Artırılan matrahlar, yüzde 20 vergilendirilecek ve ayrıca vergi ya da fon alınmayacak.

KDV YÖNÜNDEN VERGİ İNCELEMESİ VE TARHİYATA TABİ TUTULMAYACAK

KDV mükellefleri, beyannamelerinde hesaplanan KDV’nin yıllık toplamı üzerinden 2006 için yüzde 3, 2007 için yüzde 2.5, 2008 için yüzde 2 ve 2009 için yüzde 1.5 oranına göre belirlenecek KDV’yi, vergi artırımı olarak tasarının kanunlaşıp yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan etmeleri halinde KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyata tabi tutulmayacak.

Hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her vergilendirme dönemi için verdikleri muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için yüzde 5, 2007 için yüzde 4, 2008 için yüzde 3 ve 2009 için yüzde 2 oranında hesaplanacak gelir vergisini artırmayı kabul etmeleri halinde gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.

Gelir ve kurumlar vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için artırımda bulunulacak.

KAYIT ALTINA ALINACAK

Vergiler, belirtilen süre ve şekilde ödenmezse oranın bir kat fazlası olarak uygulanacak gecikme zammıyla birlikte tahsil edilecek. Bu vergilerde indirim, mahsup ve iade olmayacak.

Daha önce vergi incelemesi yapılan mükellefler vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilecek. Matrah veya vergi artırımda bulunulması, düzenlemenin yasalaştığı tarihten önce başlanılan vergi incelemelerine engel oluşturmayacak.

Adi, kolektif ve adi komandit şirketler dahil, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları; kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedelle, yasanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesiyle vergi dairelerine bildirerek, defterlerine kaydedebilecek.

ÖDEMELER

Sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı borç asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bitiminden itibaren TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarından vazgeçilecek.

Sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenler de bu kapsama alınacak.

Yeniden yapılandırıldığı halde taksitlerini ödememeleri nedeniyle yeniden yapılandırma haklarını kaybedenlerden; yapılandırmaları 12 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 4′ten fazla bulunmayanlar ile yapılandırılmaları 24 taksite kadar olup da ödenmemiş taksit sayısı 8′den fazla bulunmayanların başvurması halinde bozulan yeniden yapılandırması hayata geçirilecek. Ancak, ödeme yükümlülüğü 3 aylık sürede tam olarak yerine getirilemezse yeniden yapılandırma hakkı kaybedilecek, yapılandırma işlemi de iptal edilecek.

ALACAKLARDAN VAZGEÇİLMESİ

Yasanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş 120 TL’nin altında kalan idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilecek. Tütün mamulü tüketimiyle ilgili idari para cezaları bu hükmün dışında tutulacak.

Tutarı 12 TL ve altında kalan geçiş ücretleri de tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilmiş olanlar da tahsil edilmeyecek.

Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve süresi 31 Aralık 2004′den önce olduğu halde ödenmemiş olan alacakların türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle; tutarı 100 TL’yi aşmayan asli alacaklar ve feri alacaklar ile aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 100 TL’yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.

Düzenleme kapsamında, Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan, vadesi 31 Temmuz 2010 tarihinden önceki alacakların 50 TL’yi aşmayanlarının da tahsilinden vazgeçiliyor.

Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında aldıkları aylıkları yüzde 50 fazlasıyla geri alınması gerekenlerden, bu yüzde 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarlar alınmayacak.

Bu kapsamda, 31 Aralık 2010′dan önce ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 TL’yi aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferilerinin ve aslı ödenmiş olan feri alacaklardan tutarı 50 TL’yi aşmayanlar tahsil edilmeyecek.

Kamu idarelerince ödenmesi gereken genel sağlık sigortalılarına ilişkin Genel Sağlık Sigortası primleri ile İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması gerekip de Türkiye İş Kurumu tarafından SGK’ya ödenmemiş sigorta primlerinin gecikme cezası ve gecikme zamları silinecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlarını ödeme taahhüdünü yerine getiremeyenler için de yeni bir hak getiriliyor.

DİĞER ALACAKLAR

Yasayla yeniden yapılandırılan diğer alacaklar ise şöyle:

-TRT’ye olan elektrik enerjisi satış bedeli payı ve bandrol ücretleri borçları,

-KOSGEB alacakları, TEDAŞ veya bu şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakları,

-Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösterenlerin elektrik, doğalgaz, su ve yönetim aidat borçları, afet kredileri hariç Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı alacaklar,

-Çevre ve Orman Bakanlığınca orman köylülerince oluşturulan kooperatiflere kullandırılan krediler, sulama kooperatiflerinin borçları,

-Kültür ve Turizm Bakanlığınca kültür varlıklarının korunması, bakım ve onarımı amacıyla kullandırılan krediler,

-Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tarımsal amaçlı kooperatiflere veya ortaklarına verilen kredi alacakları, ilgili kanunca arazi dağıtılanların ödemedikleri arazi bedelleri, sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacakları,

-Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 30 Kasım 2010′da geldiği halde ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat, ticari kar payları, orman köylülerini kalkındırma geliri, arazi tahsis, ağaçlandırma, ağaçlandırma ve erozyon kontrol, yüzde 3 proje ve toprak bedelleri,

-SGK’nın taşınmazlarının ödenmemiş kira bedeli, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50′den fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların kullanım bedelleri ve hasılat payları alacakları,

-Vakıflar Genel Müdürlüğü ile mazbut vakıflara ait taşınmazların kira bedelleri; işveren ve üçüncü şahısların, iş kazası, meslek hastalığı, malullük, ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik ödemekle yükümlü oldukları her türlü borçları,

-Özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca ödenmeyen yıllık brüt reklam gelirlerinden alınan yüzde 5′lik pay ile eğitime katkı payı,

-Her kademedeki askeri okullar ile Emniyet teşkilatında görevlendirilmek üzere eğitim kurumlarında okutulanlardan öğrencilikle ilişiği kesilenler, mezun olanlar, bunların dışındaki eğitim kurumlarında devlet hesabına okutulup da zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin ödenmemiş öğrenim giderlerine ilişkin tazminat tutarları,

-TMO tarafından FİSKOBİRLİK’e ödenmeyen alacaklar; kalkınma ajanslarının il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarından olan alacakları; SGK tarafından fazla veya yersiz ödendiği tespit edilen ve tahsil edilmesi gereken gelir ya da aylıklara ilişkin borçlar.

AİDAT BORÇLARINDA KOLAYLIK

TOBB aidat borçları; esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara, odaların birlik üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların konfederasyonlara olan aidat ve katılma payı borçları; avukat ve stajyer avukatların baro kesenekleri ile staj kredisi borçları; üyelerin odalara ve odaların da Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan aidat ve birlik payı borçları; ihracatçıların üyesi oldukları ihracatçı birliklerine olan üyelik aidat borçlarının tamamını ödemeleri halinde faiz, gecikme faizi, gecikme zammı alınmayacak.

Borçlarını yapılandıran BAĞ-KUR’lulara Genel Sağlık Sigortası’ndan yararlanma imkanı getiriliyor. Bu kişilerin, yapılandırılan borç haricinde, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya borcu bulunsa da ödeme yükümlülüklerini yerine getiriyor olmaları gerekecek.

Hazine Müsteşarlığınca düzenlenen yatırım teşvik belgelerine dayanarak inşa edilip, satın alınan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükelleflerden, tasarının yasalaşmasından önceki dönemler de dahil olmak üzere, bu kapsamda tarhiyat yapılmayacak, yapılanlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek.

Her kabahat için 145 TL’nin altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmeyecek. Tebliğ edilmesi halinde faiz, gecikme faizi ve zammı alınmayacak.

18 TAKSİT İMKANI

Düzenlemeden yararlanmak isteyen borçlular; yasanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuracak.

Ödenecek tutarların ilk taksiti, yasanın Resmi Gazete’de yayım tarihini izleyen üçüncü aydan; SGK’ya bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti ise dördüncü aydan başlayacak. Ödemeler ikişer aylık dönemler halinde, azami 18 eşit taksitte ödenecek.

Böylece hem vergi hem de prim borcu olanlar bir ay birini diğer ay ötekini ödeyebilecek.

İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar, borçlarını ikişer aylık dönemler halinde 36 eşit taksitte; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve spor kulüpleri ise ikişer aylık dönemler halinde 42 eşit taksitte ödeyebilecek.

Ödemeler kredi kartıyla da yapılabilecek. Ancak, bunun için Maliye Bakanlığı ve SGK’ya bağlı tahsil dairelerine yapılacak ödemelerin ilgili kanuna göre uygun görülmesi gerekecek.

Sosyal güvenlik prim alacakları yapılandırmaları devam edenler hariç; düzenleme kapsamına giren alacakların, ilgili kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için, borçlular talep etmeleri halinde düzenlemeden yararlanabilecek.

BAZI KANUNLARDAKİ PARA CEZALARI

Askerlik Kanunu, Milletvekili Seçimi Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, Karayolu Taşıma Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu, Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen idari para cezaları, fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son gününe kadar tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım kararı verilemeyecek.

Kamuoyunda ”Torba Yasa” olarak bilinen, 6111 sayılı ”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, çıraklar, stajyer öğrenciler, üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, yabancı uyruklu öğrenciler, stajyer avukatlar, İŞKUR’un açtığı meslek edinme kurslarına katılanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamında olacak, bu kursa katılanların bakmakla yükümlü olduğu kişiler de yine bu kapsamda yer alacak.

Stajyer avukatların sigorta primlerini Türkiye Barolar Birliği ödeyecek. Yabancı öğrenciler, öğrenim gördükleri sürece, ayda 91 TL katkı payı ödeyerek Genel Sağlık Sigortası’ndan yararlanacak. Vakıfların getirdiği öğrencilerin sağlık sigortası masrafları ise Maliye Bakanlığınca üniversitelere aktarılan kaynaktan karşılanacak.

Haftalık çalışma süresi 30 saatin altında olan, esnek çalışma türlerini kapsayan kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan sigortalılar, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerini borçlanacak. Borçlanılan bu süreler, hizmet akdine istinaden gerçekleşen çalışma sürelerinde olduğu gibi sigortalılık türü olarak sayılacak.

Yasayla sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları arasına trafik kazaları da ekleniyor. Erken doğum yapan kadın işçi, doğumdan önce kullanamadığı iznini doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine sekiz hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.

Düzenlemeye göre, 18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilecek. Böylece bu sigortalılar yönünden asgari ücretle sigorta primine esas kazanç arasındaki farklılık ortadan kaldırılacak, işveren üzerindeki prim yükü azaltılacak.

Kurum hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin ilgililerden tahsili üç ay yerine iki yılda yapılacak.

Disiplin cezası alan ancak yasadan yararlanarak göreve dönen memurlara, görevde olmadıkları süreler için borçlanma hakkından yararlanmak üzere tanınan 6 aylık başvuru ile 2 yıllık ödeme süresi uzatılıyor. Buna göre, bu kişiler 30 Haziran 2011 tarihine kadar başvurmaları halinde, ödemelerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar yapabilecek.

EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLAR

Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların, eksik günlerine ait Genel Sağlık Sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü 1 Ocak 2012′de başlayacak.

Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar, taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşım araçlarını işleten kişiler, vergi mükellefi olmaları halinde sigortalı sayılacak.

12 EYLÜL MAĞDURLARI

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında uzman ve usta öğretici olanlar, yasanın yürürlük tarihinden önceki çalışmalarından dolayı bir ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini borçlanabilecek. Borçlanılan bu süreler sigortalılık süresine sayılacak.

Hizmet akdiyle bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların 2011 yılından önce bağlanan aylıkları, Ocak ayında 60 TL, Temmuz ayında ise yüzde 4 artırılacak.

Yasayla 12 Eylül mağdurlarına, gözaltında veya cezaevinde geçen süreleri için borçlanabilmesine imkan sağlanıyor. Buna göre, sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980′den sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ya da beraatlerine karar verilenler, gözaltında ve tutuklulukta geçen süreleri için borçlanabilecek.

Bu kişilerin, durumu belgelemeleri ve yasanın yürürlüğe girişinden sonraki 6 ay içinde talepte bulunmaları gerekiyor. Prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 32′si üzerinden hesaplanacak primlerini, bu durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların kendileri, tazminat almayanların primlerini ise Hazine ödeyecek.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık bağlananlar ile tutukluluk veya gözaltı sürelerini herhangi bir şekilde sigortalı olarak değerlendirenler ise borçlanamayacak.

Aylık bağlanmayan ile toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilenlerden, borçlanacakları sürelerle birlikte emekli veya yaşlılık aylığı alacak olanlara geçmişe dönük aylık ve fark ödenmeyecek. Tutukluluk ve gözaltındaki süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmayacak.

ARAÇLARIN TESCİL İŞLEMLERİ

Araçların tescili ve hurdaya ayrılması işlemlerinin trafik tescil kuruluşlarının yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenen kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince de yapılmasına imkan tanınıyor.

Buna göre, araç sahipleri; tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içinde, araçların hurda durumuna gelmesi halinde ise 1 ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine başvuracak.

İlk tescili yapılan araçlar için düzenlenen geçici belgelerin geçerlilik süresi içinde trafik belgesi alma zorunluluğu aranmayacak. Böylece, araç tescil ve sürücü belgesi işlemlerinin elektronik ortamda yapılması amacıyla yürütülen proje kapsamında, ilk tescili yapılacak araçlar için trafik belgesi yerine düzenlenecek ”tescile ilişkin geçici belgenin” geçerlilik süresi içinde bu araçlara ceza uygulanamayacak.

Yeni araçların tescilleri; belge düzenlenmesi, kişiselleştirilmesi, belgelerin basımı, ilgililerine elden veya posta aracılığıyla teslimi işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü, ilk tescil işlemlerini elektronik ortamda yapmak, elektronik ortamda oluşturulan bir ay süre ile geçerli tescile ilişkin geçici belgeyi basmak ve araç sahibine vermek üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerini yetkilendirebilecek. Araca ait kişiselleştirilen belgelerin basımı ve araç sahiplerine elden veya posta yoluyla teslimi, kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırılabilecek.

Böylece, ikinci el araçların trafik tescil bürolarına ve vergi dairelerine gidilmeden sadece notere gidilerek satış ve devir işlemlerinin yapılması, ruhsatın ve diğer belgelerin posta yoluyla araç sahibine gönderilmesi uygulamasında olduğu gibi, yeni araçların satışında da ruhsat, posta yoluyla araç sahibine gönderilecek ve bürokrasi azaltılmış olacak.

Tescil belgesinin bir ay içinde teslim edilememesi halinde, araç sahibine sorumluluk yüklenemeyecek.

Bu işlemler sırasında, kanun ve yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 10 bin TL idari para cezası verilecek.

Yabancı plakalı araçların Türkiye’de geçerli sigortaları yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortasını ülkeye girerken yaptıracak.

KAZAZEDENİN TEDAVİSİNİ DEVLET YAPACAK

Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler, diğer resmi ve özel sağlık kurum ya da kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmeti bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacak.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının yüzde 15′ini aşmamak üzere, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve güvence hesabı tarafından SGK’ya aktarılacak. Bu tutar, ilgili sigorta şirketleri için ayrı ayrı belirlenecek. Aktarımla sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erecek. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yüzde 50′sine kadar artırmaya ve azaltmaya yetkili olacak.

Sigorta şirketleri ve güvence hesabınca ödenecek tutarın süresinde ödenmemesi halinde gecikme cezası uygulanacak.

Belediyelerin kendi bütçelerini kullanarak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek için kuracağı elektronik sistemlerinin Emniyet Genel Müdürlüğünce trafik ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda, kesilen trafik idari para cezalarının yüzde 30′u ”sistem kullanımı hizmet bedeli” olarak belediyelere ödenecek.

YEŞİLKARTLI İŞE BAŞLARSA

Mesleki eğitim gören öğrencilerin staj yapabileceği işyeri sayısı artırılıyor. 10′dan fazla işçi çalıştıran işyerleri stajyer uygulama kapsamına alınacak. İşyerinde staj yapan öğrencilerden 18 yaşını bitirenlere, asgari ücretin üçte biri oranında ücret verilecek. 20′nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerindeki stajyerlere ise asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret ödenecek. Mevcut düzenlemede yalnızca 20′nin üzerinde işçi çalıştırılan işyerleri stajyer uygulama kapsamında bulunuyor ve stajyerlere de asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret veriliyordu.

Yeşil kart sahibinin, sigortalı olarak işe başlaması ve Genel Sağlık Sigortası’ndan yararlanması halinde kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yeşil kartları askıya alınacak. Bu kişinin genel sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı sona erdiğinde, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yeşil kartlılığı devam edecek.

Yasaya göre, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a göre aylık alanların düzenledikleri belgelerin gerçeğe uymadığının tespit edilmesi durumunda, ödenen aylıklar TÜFE oranları esas alınarak hesaplanacak tutarla geri alınacak. Mevcut düzenlemede, ödenen aylıklar yüzde 50 fazlasıyla geri alınıyordu.

SİLİKOZİS HASTALARI

Silikozis hastalarına malulen emekli olma hakkı tanınıyor. Buna göre, sigortalı olmayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az yüzde 15 kaybedenlere SGK tarafından aylık bağlanacak.

Bu kişilerin, yasanın Resmi Gazete’de yayım tarihinden itibaren 3 ay içinde başvurmaları gerekiyor. Kişinin meslekte kazanma gücünü kaybettiğine, meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde, SGK Sağlık Kurulunca karar verilecek.

Aylık almakta iken ölen silikozis hastasının eşine ve çocuklarına da aylık bağlanabilecek. Eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı, hastanın kendisine bağlanan aylık tutarı geçemeyecek. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılabilecek. Bu şekilde aylık alanların çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilecek.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NUN YÜZDE 30′U

İşsizlik Sigortası Fonu’nun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30′u, istihdamı artırmaya yönelik politika ve tedbirleri uygulamak, istihdamı koruyucu tedbirler almak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek amacıyla kullanılabilecek. Bakanlar Kurulu bunu yarı oranında artırabilecek.

Kısmi süreli çalışanların işsizlik ödeneğinden yararlanabilmelerine engel teşkil eden düzenleme, İşsizlik Sigortası Kanunu’ndan çıkarılıyor. Buna göre, ”hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olma” koşulu kaldırılıyor.

Kamuoyunda ”Torba Yasa” olarak bilinen, 6111 sayılı ”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasa kapsamında, kısa çalışma ödeneğinin uygulama alanı genişletilerek ödenek miktarı yeniden düzenleniyor. Buna göre, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz nedeniyle haftalık çalışma süresinin geçici olarak azaltılması, işyerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilecek.

Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Ödenek, günlük brüt ücretin yüzde 60′ı oranında olacak. Miktar, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150′sini geçemeyecek. Bakanlar Kurulu, kısa çalışma ödeneğinin süresini 6 aya kadar uzatabilecek.

Yasayla 2015 sonuna kadar ilk defa işe alınacak her sigortalı için özel sektör işverenine sigorta primi desteği getiriliyor. Buna göre, 31 Aralık 2015 tarihine kadar işe alınan sigortalının sigorta primlerinin işverene ait tutarı, işe alındıktan sonra belirli sürelerle İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Sigortalı bu destekten bir kez yararlanabilecek. Bu uygulamadan yararlanacak işverenin SGK’ya prim, para ve gecikme cezası borcu bulunmaması gerekiyor.

Sigorta prim desteği süresi, Bakanlar Kurulu’nca 5 yıla kadar uzatılabilecek.

Kayıtdışı çalıştırma ve kaçak yabancı çalıştırma konusundaki denetimler sıkılaştırılacak. Yabancıların çalışmalarında işverenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği müfettişlerce denetlenecek.

Erken doğum yapan kadın işçi doğumdan önce kullanamadığı izni doğum sonrasında kullanabilecek. Sekiz haftalık iznin kullanılmayan süresi yine 8 hafta olan doğum sonrası izine eklenecek.

İş sözleşmesi fiilen sona eren işçinin bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenecek.

Yasayla işyerlerine vergi levhası asma zorunluluğu kaldırılıyor.

Yaza kapsamında, elektrik motorlu taşıt araçlarına diğerlerinden farklı şekilde ÖTV uygulanmasının önü açılıyor.

HAZİNENİN ÖZEL MÜLKİYETİNDEKİ TAŞINMAZLAR

Düzenlemeyle Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların KİT’lere devrine imkan sağlanıyor.

Maliye Bakanlığınca belirlenecek rayiç bedeli üzerinden Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların; KİT’ler, müesseseler ve bağlı ortaklıklara sermaye olarak konulmasına, ödenmemiş sermayelerine mahsup edilmesine veya sermaye artırımına ilişkin taahhütlerin karşılanmasında kullanılmak üzere mülkiyetlerinin bunlara devrine, ilgili KİT’in talebi ve Hazine Müsteşarlığının görüşü üzerine Maliye Bakanı yetkili olacak.

Maliye Bakanlığınca bu taşınmazların mülkiyetinin devrinin ardından yapılması gereken diğer işlemler Hazine Müsteşarlığınca yerine getirilecek.

DOĞUM SONRASI BİR YIL GECE ÇALIŞMA YOK

Yasaya göre, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumdakiler, atama yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait haklardan yararlanmaya devam edebilecek.

Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde, hamileliğin 24. haftasından önce ve her durumda hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya ya da saldırıya uğrayan, bir meslek hastalığına tutulan memur iyileşinceye kadar izinli sayılacak.

Doğum yapan memura analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren, istekleri halinde, 24 aya kadar aylıksız izin verilebilecek. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.

Burslu ya da kurumunca, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. Beş yıllık memura, en fazla iki kez olmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.

Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler memuriyetten çekilmiş sayılacak.

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.

Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.

ÖDÜLLER YENİDEN DÜZENLENİYOR

Yasayla, başarılı olan memurlara verilen ödül miktarı da günün koşullarına yeniden düzenlenerek teşvik edici hale getiriliyor.

İkamet edilen ilin sınırları dışına çıkma, toplu müracaat ve şikayet ile yasaklanmış yayın bulundurma fiilleri disiplin suçu olmaktan çıkarılıyor.

Yasayla ”aylıktan kesme” veya ”kademe ilerlemesini durdurma” cezası alan memurların atanamayacağı görevler yeniden düzenleniyor. Buna göre, aylıktan kesme cezası alanlar 5 yıl, kademe ilerlemesi durdurulanlar 10 yıl boyunca daire başkanlığı, dengi ve daha üst düzey kadrolara; bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine; vali ve büyükelçi kadrolarına atanamayacak. Bu sürelerin sonunda bu görevlere atanmaları mümkün olacak.

Düzenlemeyle, ”Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin sayılan görevlere atanamayacağının”, Bakanlar Kurulu kararıyla atananlar için de uygulanacağı hükmü ise maddeden çıkarılıyor. Ayrıca, disiplin cezalarına itirazlar yeniden düzenlenirken, Anayasa değişikliğine uyum amacıyla uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu da açılıyor.

GEÇİCİ SÜRELİ GÖREVLENDİRME

Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Geçici süreli görevlendirme yılda 6 ayı geçemeyecek. Memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde kurumlarınca Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilecek.

Sendika üyesi kamu görevlilerine 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenecek.

Sözleşmeli personel, Anayasa’da ve özel kanunlarda belirtilen hükümler uyarınca, sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilecek ve bunlara üye olabilecek. Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi ya da teşvik etmesi yasak olacak.

Özürlülerin devlet memurluğuna alınma sınavları merkezi olarak yapılacak.

Kamuoyunda ”Torba Yasa” olarak bilinen, 6111 sayılı ”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasayla, barajlardan belediyelere sağlanan içme suyu tahsislerine ait tesislerin yatırım bedellerinin geri ödemelerine ilişkin farklı uygulamalara son verilmesi amacıyla düzenlemeler de getiriliyor.

Barajlardan belediyelere sağlanan içme suyu tahsislerine ait tesislerin yatırım bedellerinden, geri ödeme ve süreleri protokole bağlanmış olanlardan; 31 Aralık 2010 itibariyle vadesi geldiği halde ödenmemiş borç için, DSİ’ye başvurmaları şartıyla, fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek. Borç, yapılacak bildirimi takip eden aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 12 eşit taksitte ödenecek. Bu düzenlemenin yayımlandığı tarihten önce açılan davalar ve icra takipleri de durdurulacak.

Kurulmuş ve kurulacak hidroelektrik santraller için imzalanan su kullanım hakkı anlaşması hükümleri çerçevesinde DSİ’ye ödenecek enerji hissesi katılım payının hesabında esas alınacak tesis bedeli, tek veya çok maksatlı tesislerde tesisin ihaleye esas ilk keşfi; enerji tesisini ihtiva ediyorsa bunun DSİ tarafından yapılan ilk kısmın ilk keşif bedeli, enerji tesisini ihtiva etmiyorsa ortak tesise ait ilk keşif bedeli, TÜFE/ÜFE ile su kullanım anlaşmasının yapıldığı tarihe getirilen bedelin yüzde 30′undan fazlasını geçemeyecek.

Hükümet konaklarını yapma, satın alma, kiralama ve onarımlarını yapma görevi Milli Emlak Genel Müdürlüğünden alınarak İçişleri Bakanlığına devredilecek.

Yap-İşlet-Devret (YİD) ile ilgili hazırlanan projeler ikinci kez Yüksek Planlama Kuruluna gitmeyecek. YİD çerçevesinde yapılan yatırımlarda görevli şirketçe üretilen mal ve hizmetler için idare tarafından talep garantisi verilebilecek.

YİD modeliyle yapılacak projelerde, Kamu İhale Kanunu’na tabi olunmadan yapım ve işletim sürelerinde müşavirlik hizmet alımı yapılabilecek.

”UZLAŞMA MÜESSESİ” GETİRİLİYOR

Gümrük mevzuatında, idareye, yükümlüden istenilen gümrük vergileri ve cezaların bir kısmından vazgeçilmesi karşılığında, vergi alacağının hemen tahsil edilmesi imkanı sağlayan ”uzlaşma müessesi” getiriliyor.

”Kalkınma Ajansının yıllık personel giderleri toplamının, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin yüzde 15′ini aşamayacağına” ilişkin düzenleme 2013 bütçe yılına kadar uygulanmayacak.

Konut edindirme yardımı hak sahiplerine, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ (EGYO) tarafından ödenen kar paylarının EGYO’nun yükümlülüğünü aşan kısmı Hazine tarafından EGYO’ya ödenecek.

Tarım kredi kooperatiflerine ve Halk Bankasına verilen görevler nedeniyle doğan ve bankalar ile tarım kredi kooperatifleri kayıtlarına göre gerçekleşen gelir kayıpları ve görev zararları, Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan ilgili harcama tertiplerinden gider kaydedilerek ödenecek.

Türkiye Kalkınma Bankasının, Ankara olan merkezinin belirlenmesi ana sözleşmeye bırakılıyor.

”DESTEK HİZMETİ KURULUŞU” TANIMI DEĞİŞTİRİLİYOR

Yasayla, Bankacılık Kanunu’ndaki ”destek hizmeti kuruluşu” tanımı değiştiriliyor.

Buna göre, destek hizmeti kuruluşu; ”Bankaların mevduat veya katılım fonu kabulü, nakdi, gayrinakdi her cins ve surette kredi verme ve uygulamada kredi olarak sayılan işlemler dışında kalan faaliyetleri banka adına gerçekleştiren ya da reklamının yapılması hariç olmak üzere, mevduat veya katılım fonu kabulü dışındaki faaliyetlerinden herhangi birinin pazarlanması da dahil gerçekleştirilmesinde bankaya yardımcı nitelikte hizmet veren kuruluş” olarak adlandırılacak.

Yasayla, bankaların alacakları destek hizmetleriyle ilgili hazırlayacakları raporu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna (BDDK) sunma zorunluluğu kaldırılıyor.

BDDK, gerektiğinde bankaların destek hizmeti alabilecekleri konuları belirlemeye veya destek hizmeti alınabilecek konuları sınırlamaya, yasaklamaya, sorumluluk sigortası yaptırılmasını zorunlu tutmaya yetkili olacak. Merkez Bankasınca kurulan ya da bu banka bünyesinde faaliyet gösterenler ile SPK’nın denetiminde bulunan takas, saklama ve merkezi kayıt hizmeti kuruluşları, destek hizmeti kuruluşu olarak değerlendirilmeyecek.

Bankalara hizmet veren bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşları için getirilen mesleki sorumluluk sigortası sadece bağımsız denetim kuruluşları için uygulanacak.

BDDK’nın elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında ilgili adli makamlara ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı haklarında başlatılan soruşturma kapsamında talepte bulunacak, görevden ayrılan kurul başkan ve üyeleri ile personele verilebilecek. Mevcut düzenlemede, bu bilgilerin verilmesi yasaklanıyordu.

BDDK’nın merkezi Ankara’dan İstanbul’a taşınacak.

ÜNİVERSİTEDEN ATILMA KALKIYOR

Yükseköğretim kurumlarında (hazırlık dahil) bütün sınıflarda, intibak, ön lisans, lisans tamamlama ve lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 5 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvurarak, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine yeniden başlayabilecekler.

Yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra, yatay geçişleri iptal edilenler de kapsam içinde olacak.

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile polis akademisi ve bağlı yüksek öğretim kurumlarında eğitim görürken ilişiği kesilenler ise YÖK’ün uygun gördüğü yükseköğretim kurumlarına intibak ettirilecek.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak.

Yasanın yürürlüğe gireceği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar ise terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde kanunda belirtilen haklardan yararlanabilecek.

Terör suçlarından hüküm giyenler düzenleme kapsamı dışında olacak.

Üniversiteye dönüşte süre sınırı olmayacak.

Öngörülen sürede bitirememe nedeniyle üniversiteden atılma da kaldırıldı. Üniversite öğrencilerinin uygulamadan yararlanabilmesi için süre aşımının uzunluğuna bağlı olarak katlanarak hesaplanacak katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemeleri gerekecek. Bu oran yüzde 300 fazlasına kadar ulaşabilecek.

RİSK MERKEZİ

Merkez Bankası bünyesindeki ”Risk Merkezi” Bankalar Birliği nezdinde yeniden yapılandırılacak. Kredi kuruluşları ile BBDK tarafından uygun görülecek finansal kuruluşlar, Risk Merkezine üye olacak. Üye kuruluşlar, Risk Merkezince istenilen, müşterileri ile ilgili her türlü bilgiyi verecek. Risk Merkezi, bu yükümlülüğe uymayanlara bilgi akışını durdurabilecek.

Risk Merkezi, topladığı her türlü bilgiyi, BDDK ve Merkez Bankasına istenen sürede verecek.

Merkezin bütün işlem ve kayıtları gizli olacak. Sır sahibinin, bilgilerinin açıklanması konusunda açık rızasının bulunması durumunda, belirlediği kişiye risk bilgileri verilecek.

Risk Merkezindeki sır niteliğindeki bilgileri, kanunen yetkili kılınanlardan başkasına açıklayanlar, kendisi veya başkası yararına kullananlar, yayanlar, verenler, aktaranlar veya ele geçirenlere 1-3 yıl arasında hapis cezası verilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları dışındaki meslek ve üst meslek kuruluşları da Risk Merkezi ile işbirliğine girerek bilgi paylaşımından yararlanabilecek.

SPK İSTANBUL’A TAŞINACAK

SPK’nın merkezi İstanbul’a taşınacak. Nakil işlemi iki yılda tamamlanacak. Bakanlar Kurulu bu süreyi uzatabilecek.

Sermaye piyasaları açısından yoğun ilişki içinde bulunulan ülkelerde, Bakanlar Kurulu kararıyla yurt dışı temsilcilikleri açılabilecek.

Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığının talebi üzerine, devletin gerek içeride gerekse dışarıda tahsilat ve tediyatını, bütün hazine işlemlerini, yurt içi ve yurt dışı her türlü para nakil ve havale işlerini yapacak.

SGK’nın taşra teşkilatında sosyal güvenlik denetmeni ve denetmen yardımcısı istihdam edilecek. Kurum sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan 6 ay içinde açılacak yeterlilik sınavında başarılı olanlar da denetmen kadrolarına atanacak.

Vergi borcu nedeniyle hakkında haciz kararı olanlar yurt dışına çıkabilecek.

İŞÇİ AKTARIMI

İl özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler Karayolları Genel Müdürlüğü taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına; belediyelerin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü taşra teşkilatındaki sürekli işçi ile sürekli işçi norm kadro dahilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanacak.

Büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile Hazine Müsteşarlığına borcu olan ve üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinin borç ya da alacakları takas ve mahsup edilecek.

Yatırım amacıyla bedelsiz olarak devredilen taşınmazlar için taahhüt ettiği yatırım ve istihdam şartını belirtilen sürede sağlayamayanlara 3 yıl ek süre verildi.

Yasayla, kendi ürettiği sarmalık kıyımlık tütünü satan veya satışa arz edenler hakkında uygulanacak para cezaları kademelendirildi. Para cezaları, tütün miktarına göre 250- 5000 TL arasında değişecek.

Kamuoyunda ”Torba Yasa” olarak bilinen, 6111 sayılı ”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, kamu bankaları ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketlerin yapım ihaleleri, Kamu İhale Kanunu kapsamında olacak. Ancak, TMSF’nin sahip olduğu bankalar, kamu bankalarının yapım ihaleleri dışındaki işlemleri, kamu bankalarının gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında olacak.

Fakir ailelere kömür yardımı yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararnameleri kapsamında; Türkiye Kömür İşletmelerine ait kömür sahalarından yapacağı mal ve hizmet alımları da Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutulacak.

Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılacak. Ancak, denetim, siyasi partilerin amaçlarına ulaşmak için yapılmasında fayda görülen faaliyetleri daraltacak veya bunun yerindeliğini içerecek şekilde yapılamayacak.

Siyasi partiler, amaçlarına ulaşmak için, siyasi faaliyetler kapsamında her türlü harcamayı yapabilecek. Partilerin mal ve hizmet alımı yapım işleri açık ihale, kapalı zarf usulü, doğrudan veya pazarlık usullerinden herhangi biriyle yapabilecek. Siyasi partilerin harcamaları fatura, bunun yerine geçen belge; bunların sağlanamaması durumunda harcamanın doğrulayacak nitelikteki diğer belgelerle kayıt altına alınabilecek. Belgenin kaybolması, yırtılması halinde, fatura ve fatura yerine geçen belgeler ile bunları düzenleyenlerden alınacak onaylı örnekleri kullanılabilecek.

Partiler, çalıştırdıkları kişilere ödedikleri ücretler ve sosyal yardım giderleri ile görevlendirdikleri kişilerin yurt içi ve yurtdışı konaklama, yol masrafı ve diğer harcamalarını gider olarak kaydedebilecek.

UYGUN GÖRÜLEN ORMANDA HAYVAN OTLATILABİLECEK

Ormanlara her türlü hayvan sokulması yasak olacak. Ancak, kamu yararı gereklerine uygun olarak, orman idaresince belirlenen orman alanlarında hayvan otlatılmasına izin verilebilecek.

Ağaçlandırılan, erozyon kontrolü yapılan, rehabilite edilen sahalardan elde edilen odun dışı orman ürünleri, öncelikle bu sahaların bakımını yapan köy tüzel kişiliklerine kooperatiflere, üretici birliklerine tarife bedeli ile verilebilecek.

İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin harcamaları, il özel idarelerinin bütçelerine bu amaçla konulacak ödenekten yapılacak.

Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri, bulundukları ilin valisi yerine, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yapacak.

Sağlık Bakanlığında döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara ek ödeme yapılabilecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, öğrencinin aldığı kredinin geri ödeme süresini bir yıl uzatabilecek.

Yetkilendirilen haberleşme şirketleri üzerinden hizmet veren haberleşme şirketleri de bu yetkilendirme kapsamında doğan aylık satışlarının yüzde 15′ini Hazine payı olarak ödeyecek.

MESKENLERDEKİ BÜROLAR

İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, meskenlerdeki avukatlık, hukuk, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik büroları faaliyetlerine devam edecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 3 ayda bir, giderlerinin karşılanmasından sonra kalan miktarın yüzde 20′sini ”Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) gelirleri” olarak genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aktaracak.

Ulaştırma Bakanlığı, büyükşehir belediyelerinin bakanlığa devrettiği şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projelerini mevcut sözleşmeleriyle devralabilecek. Bu sözleşmeler devralınırken yapılacak işlemler damga vergisi ve harçlardan müstesna olacak.

SİGARA YASAĞINA UYMAYAN İŞLETMELER

Belediye encümenlerinin, belediye sınırları içerisinde tütün ürünleri için para cezası kesme yetkileri kaldırılıyor.

Yasaya göre, tütün ürünlerine ilişkin yasakların uygulanması ve tedbirlerin alınması ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmeyen işletme sorumluları, işletme iznini veren kurum yetkilileri yerine, denetimi yapan yetkililer tarafından önce yazılı olarak uyarılacak.

Uyarıya rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere mahalli mülki amir tarafından 1000-5000 TL arasında para cezası verilecek. Mevcut düzenlemede, yükümlülükleri yerine getirmeyenlere belediye sınırları içerisinde belediye encümeni ceza uyguluyordu ve cezanın alt sınırı da 500 TL idi.

Sigara yasağından dolayı ceza kesildiği halde, fiilin tekrarlanması halinde, para cezası bu kez bir kat artırılacak.

ÜCRETSİZ İZİN HAKKI

DSİ; masrafları ilgililerine ait olmak üzere, elektrik enerjisi üretmek amacıya yapılacak üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişilerce inşa edilecek suyla ilgili yapıların inşasının inceleme ve denetimini yapacak ya da gerektiğinde yetkilendirilecek denetim şirketlerine yaptırılacak.

Şeker üreten şirketler, kendi ekim alanlarında yeterli hammadde bulunmadığı takdirde, kendi ekim alanları dışından da üreticilerle sözleşme yaparak pancar temin edebilecek.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sürekli işçiler, birinci derece yakınlarının ağır kaza geçirmesi ve önemli bir hastalığa yakalanması halinde, 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabilecek. Bu süre bir katına kadar uzatılabilecek.

Yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen öğrenci ve memurlarla yurt içine ve dışına sürekli görevle atanan memurların işçi olan eşlerine 1 yıldan az olmamak üzere, en çok 8 yıla kadar ücretsiz izin kullandırılacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, çalışma, yurt dışı işçi hizmetleri, iş sağlığı ve güvenliği uzman ve uzman yardımcılıkları ile iş müfettişi ve yardımcılığı kadroları için bin 450 kadro verilecek.

Görme engellilerin talep etmeleri halinde, imza atarken şahit aranacak. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterli olacak.

Spor Toto Teşkilat Başkanı, başkan yardımcısı ve teşkilat müdürlüğü görevlerine 65 yaşını geçenler atanamayacak.

ZAMANINDA GETİRMEYENLERE YENİ FIRSAT

Yasada yer alan geçici düzenlemelere göre, düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmeti bedelleri SGK tarafından karşılanacak.

Daha önce bildirimde bulundukları halde, yurtdışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye’ye getirmeyenler, sürenin bitiminden bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını ülkeye getirmeleri veya açılacak bir hesaba transfer etmeleri halinde, 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatına tabi tutulmayacak.

Yurtdışında öğrenime gönderilen öğrencilerden borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ve haklarında borç takibi yapılanların borçları, yasanın kanunlaşıp yayımlandığı tarihi izleyen 3 ay içinde başvurmaları halinde yeniden hesaplanacak.

Düzenleme kapsamında Kamu İhale Kanununda yapılan değişiklikler, ilan edilmiş ve yazılı olarak duyurulmuş ihaleler hakkında uygulanmayacak.

Maliye Bakanlığı, tabii afet nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına uğrayan belediyelere aktarılmak üzere, İller Bankasına ödeme yapmakla yetkili olacak.

Kamulaştırma Kanunu’ndaki ”kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” hükümleri, 4 kasım 1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemleri için de uygulanacak. Yürürlükte düzenleme, 1956-1983 dönemini kapsıyor. Ayrıca, kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden ödemelerde kullanılmak üzere, idarelerin sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden ayrılacak pay yüzde 2′den yüzde 5′e çıkarılıyor.

KAPATILAN SİYASİ PARTİLER

Görüşmeler sırasında verilen bir önergeyle, kapatılan siyasi partilerin, kapatma kararından önceki bir döneme ilişkin sorumluları hakkında açılan ve kesin hükme bağlanmamış davalardan kaynaklanan kamu alacaklarını da yeniden yapılandırma kapsamına alan bir geçici madde yasaya eklendi.

Buna göre, kapatma kararı tarihinden önceki döneme ait, Anayasa Mahkemesince mali denetim yapılmadığı için karar verilmemiş olanların Hazineye intikal etmemiş mal varlıklarıyla ilgili olarak sorumlular hakkında açılan ve kesin hükme bağlanmamış alacak yeniden yapılandırma tabi tutulacak. Bu kapsamda, davaya konu alacak aslının yüzde 50′si ve Hazineye intikal etmesi gereken tarihten yasanın yürürlüğüne kadar olan dönem TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar öngörülen süre ve taksitlerde ödenecek. Bu şekilde hesaplanan fer’i (asılla ilgili olmayan) tutar ödenmesi gereken asıl alacak tutarının yarısını geçemeyecek. Bu düzenlemeden yararlanmak isteyen davalılar, yasanın Resmi Gazete’de yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuracak.

Bu maddeye ilişkin önergenin gerekçesinde, ”Anayasa’nın ve Siyasi Partiler Kanunu’nun hükümlerine rağmen, Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir mali denetime ve karara dayanmaksızın; kapatılan bir siyasi partinin kapatılma tarihinden önceki bir döneme ilişkin olarak sorumlular hakkında açılmış olan davalardan kaynaklanan ihtilafların görüşülmekte olan yasa tasarısının kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören hükümleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır” denildi.

SEÇİM MALZEMESİ ALIMI

Eklenen bir başka maddeye göre, 1 Ocak 2016′ya kadar, Hazine’nin ve DSİ’nin mülkiyetinde veya devletin hüküm, tasarrufu altında bulunan deniz ve iç sularda, bu yerlerden su alınarak karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde istihzal hakkının kira temlik şartları, süreleri ve yıllık bedellerini Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edecek. Bakanlık bu yerleri, gerçek ve tüzel kişilere, gelirleri il özel idarelerine ait olmak üzere kiraya verecek.

Bu yılın sonuna kadar yapılacak seçimlerde, YSK’nın ihtiyacı için gerçekleştirilecek filigranlı oy pusulası ve oy zarfı kağıdı alımı, oy pusulası basımı, oy zarfı yapımı hizmetleri, her türlü seçim malzemelerinin alımı; il seçim kurullarınca alınacak oy pusulası basım hizmetleri alımı, Kamu İhale Kanunu’na göre doğrudan temin usulüyle olabilecek.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, ihtiyaç sahibi yüksek öğrenim öğrencilerine burs verilmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilerden 31 Aralık 2015 tarihine kadar şartlı bağış kabul edebilecek.

İŞKOLU İSTATİSTİKLERİ

Üreticiler, Tarım Kredi Kooperatiflerinden 30 Ocak 2004 tarihinden önce kullandığı tüm tarımsal kredilerini yapılandırmak amacıyla ya da kefaletin sona ermesi için 30 Haziran 2011 tarihine kadar başvuruda bulunabilecek.

Sendikaların yetki tespitinde, 30 Haziran 2011 tarihinden sonra yayımlanacak istatistikler dikkate alınacak. Bu tarihten sonraki ilk istatistik yayımlanıncaya kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanmış en son istatistikler geçerli sayılacak.

YÜRÜRLÜK MADDELERİ

Yurtdışında çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri sigorta primlerinin sigortalılıklarına sayılmasına ilişkin düzenleme 1 Ekim 2008′den; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın çalışanların aylıklarına Ocak ayında 60 TL, Temmuz ayında ise yüzde 4 zam yapılmasını düzenleyen hüküm 1 Ocak 2011′den geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Yetkilendirilen haberleşme şirketleri üzerinden hizmet veren haberleşme şirketlerinin, bu yetkilendirme kapsamında doğan aylık satışlarının yüzde 15′ini Hazine payı olarak ödemelerine ilişkin düzenleme 1 Ağustos 2010′dan geçerli olmak üzere yasanın Resmi Gazete’de yayımı tarihinde; belediyelerin kuracakları elektronik sistemlerinin trafik ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda kesilen trafik cezalarının yüzde 30′unun belediyelere ödenmesine ilişkin hüküm ise kanunun yayımından 3 ay sonra yürürlüğe girecek.

Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süresiz çalışanlar ile ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşım araçlarını işleten kişilerin, vergi mükellefi olmaları halinde sigortalı sayılmalarına ilişkin düzenleme da 1 Mart 2011′de yürürlüğe girecek.

AA

Türk Borçlar Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, borçlu-alacaklı ilişkilerinin yanı sıra başta ev sahibi ile kiracı ilişkisi olmak üzere sosyal hayatın birçok alanında önemli yenilikler içeriyor

Türk Borçlar Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, borçlu-alacaklı ilişkilerinin yanı sıra başta ev sahibi ile kiracı ilişkisi olmak üzere sosyal hayatın birçok alanında önemli yenilikler içeriyor.

Kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler,

tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla

kurulacak. ankara hurdacılar, hurda malzeme alanlar ankara, ankara yıkımcılar, yıkım firmaları ankara, kaba inşaat yıkımı yapan firmalar,

ankara yıkımcılar, ankara yıkım firmaları, ankara hafriyat firması,

Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da

başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla yükümlü

olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin “yanlışlıkla” gönderildiği açıkça

anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.

Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla

duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.

Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli

elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını

doğuracak.

Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın

iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe,

yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait

olacak.

ASCANLAR YIKIM VE HAFRİYAT FİRMASI

-KİTLE SÖZLEŞMELERİNE KARŞI BİREYE KORUMA-

Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler

tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri

koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. “Kitle Sözleşmesi”,

“Katılmalı Sözleşme”, “Tip Sözleşme” denilen sözleşmeler için belirlenen

“Genel İşlem Koşulları” ile bireyin korunması sağlanacak.

Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin

kapsamına girmesi, düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında

açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı

tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olacak. Aksi takdirde, genel işlem

koşulları yazılmamış sayılacak.

Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse

veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine yorumlanacak.

Genel işlem koşullarının belirleyicileri, “tek yanlı, dilediği gibi

sözleşmeyi değiştirme ya da yeni düzenleme yapma” yetkisine sahip olmayacak.

Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın

aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacak.

Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu

hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen

rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu

zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek.

Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya

azaltamayacak. Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu

diğer sebeplerin yol açtığı bedensel bütünlüğünün kısmen veya tamamen

yitirilmesine veya kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin talep ve davalarda da

bu hüküm uygulanacak.

ankara yıkım makinesi

-NİŞANLIYA, SEVGİLİYE TAZMİNAT İSTEME HAKKI-

Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar

görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Ağır bedensel

zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat

olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay

içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle beraber olup aralarında

resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal

dayanağa kavuşmuş olacak.

İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan

zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.

Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme

tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin

alınmasını hak sahiplerinden isteyebilecek.

Tehlike sorumluluğunun, genel ilkeleri belirlenen yasaya göre, önemli

ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu

zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumlu olacak.

YIKIM İŞLERİ YAPANLAR ANKARA

-HAKSIZ FİİLDE ZAMAN AŞIMI-

Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat

yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2

yıla çıkarılacak.

Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da uygulanan

uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.

Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın

giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, “geçici ödeme”

yapılabilecek.

Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren

inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, istem

üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilecek.

Böylece kusurlu sürücü, yaralanmasına neden olduğu hiçbir sosyal

güvencesi olmayan kişiye, tazminat davası devam ederken, tedavi giderleri için

“geçici ödeme” yapmakla yükümlü tutulabilecek.

-FAİZE SINIR-

Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda

uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun

doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme

ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50

fazlasını aşamayacak. Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı ise sözleşmede

kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat

hükümlerine göre belirlenecek. Yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede belirlenen

oranın yüzde 100 fazlasını aşamayacak.

Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen

koşullara göre uyarlanabilecek.

Buna göre, sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve

öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir

sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden

ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine

değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde

güçlenmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, borçlu, hakimden

sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması isteyebilecek.

Borçlu, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahip

olabilecek, sürekli edimli sözleşmelerde ise fesih hakkını kullanacak. Bu

düzenleme yabancı para borçlarında da uygulanacak.

-SATICILARA SORUMLULUK-

Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise

tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak.

Borcunu ödemeyen satıcı, alıcının uğradığı zararı giderecek.

Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin

satılanda bulunmamasından sorumlu olacak. Satıcı, aynı zamanda, satılanda

niteliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan

beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya

da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu tutulacak. Satıcı, bu ayıpların

varlığını bilmese bile sorumluluktan kurtulamayacak.

Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurluysa, ayıptan

sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma, hükümsüz sayılacak.

Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen

ayıplardan sorumlu olmayacak. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden

geçirmekle görebileceği ayıplardan da ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca

üstlenmişse sorumlu olacak.

Alıcı, devraldığı satılanda, satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp

görürse, bunu uygun bir süre içinde satıcıya bildirecek. Yoksa alıcı, satılanı

kabul etmiş sayılacak.

-TAŞINMAZ SATIŞI-

Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı

vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli

olmayacak.

Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı

olacak.

Önalım, geri alım ve alım hakları, en çok 10 yıllık süre için

kararlaştırılabilecek ve kanunlarda belirlenen süreyle tapu siciline şerh

edilebilecek.

Aksine anlaşma olmadıkça, sözleşmeden doğan ön alım, alım ve geri alım

hakları devredilemeyecek, ancak miras yoluyla geçecek.

Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer

her türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek.

Satıcı veya alıcı, satış sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım

hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirecek.

Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı

yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle

yükümlü olacak.

Bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden

başlayarak 5 yılın, satıcının ağır kusuru varsa 20 yılın geçmesiyle zaman aşımına

uğrayacak.

Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli

olamayacak. Malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması halinde

taksitle satış sözleşmesinde, “alıcının 7 gün içinde sözleşme yapılması

konusundaki irade açıklamasını geri alma hakkı, temerrüt veya vadenin ertelenmesi

durumunda, yasal faiz oranının yüzde 30 fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz”

de belirtilecek.

Alıcı, peşin satış bedelinin en az 10’da 1’ini en geç teslim anında peşin

olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da sözleşmeyi izleyen 3 yıl içinde

ödeyecek.

-HAKİMİN SÖZLEŞMEYE MÜDAHALESİ-

Hakim, temerrüde düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve

satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu

olmaması koşuluyla alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının

satılanı geri almasını yasaklayabilecek.

Taksitle satışa ilişkin hükümler, aynı ekonomik amaçla yapılan işlemlere

de uygulanacak. Kira-satış vaadi, kira-alım ve kira-bağışlama şeklinde yapılan

birleşik sözleşmelerde de taksitle satış hükümleri geçerli olacak.

Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi,

satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi

üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı yapılacak.

Sözleşmede, “taksitleri kabule yetkili banka” belirtilecek. Banka, her iki

tarafın çıkarlarını gözetecek.

-KİRACI-EV SAHİBİ İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM-

Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem

başlayacak.

Gayrimenkulü kiralayan, mal sahibinden kiralanan yerle ilgili ayıbın

uygun bir sürede giderilmesini isteyebilecek. Bu sürede ayıp giderilmezse kiracı,

bu ayıbı mal sahibi adına gidertebilecek ve bundan doğan alacağını kira

bedelinden kesebilecek. Ayıbın verilen sürede giderilmemesi durumunda, kiracı

sözleşmeyi feshedebilecek.

Kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra kiralanan yer herhangi bir

nedenle el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacak.

Kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça, kira bedelini ve

gerekiyorsa ısıtma, aydınlatma ve su gibi yan giderleri her ayın sonunda ve en

geç kira süresinin bitiminde ödeyecek.

Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini

değil, elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt

sebebiyle tahliye davası açabilecekler.

-BALKONDA MANGALA SON-

Sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı

gösterecek kiracının, bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren,

en az 30 gün süre vererek, durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak. Ancak

kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev sahibi

yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek. Uyarıya rağmen yüksek sesle

müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının sözleşmesi iptal

edilebilecek.

Mal sahibi, konut veya iş yerinde kira sözleşmesinin feshini

gerektirmeyen ve kiracıdan katlanması beklenebilecek olan yenilik ve

değişiklikler yapabilecek. Kiracı da ev sahibinin yazılı rızasıyla konut veya iş

yerinde yenilik ve değişiklikler yapabilecek.

Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralanan yeri

geri verirse, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre

ödeme yapmakla sorumlu tutulacak.

-KİRA ARTIŞI VE DEPOZİTOYA SINIRLAMA-

Konut ve çatılı iş yerlerinde mal sahibine verilen depozito miktarı, 3

aylık kira bedelini aşamayacak. Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa

kiracı, mal sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir

tasarruf hesabına yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya depo edilecek. Banka

güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesi ya da

kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilecek.

Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki

(ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha

uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak.

Kira bedeli yabancı bir para birimiyle belirlenmişse, 5 yıl geçmedikçe

kira bedelinde değişiklik yapılamayacak. Sözleşmenin yapıldığı dönemde

öngörülmeyen olağanüstü durumların ortaya çıktığı ve aşırı ifa güçlüğünün

oluştuğu durumlarda, taraflar 5 yıllık süreyi beklemeden, hakimden sözleşmenin

yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilecekler.

-EV SAHİBİNE, SÖZLEŞMEYİ TEK TARAFLI SONA ERDİRME HAKKI-

Konut ve iş yeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce

bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış

sayılacak. Ancak kiraya veren, 10 yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen

her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla,

herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek.

Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı,

eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek.

Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunda, kiraya verenin, kendisinin, eşinin

ve çocuklarının konut ve iş yeri ihtiyacı ileri sürülerek tahliye davası

açabileceği öngörüldüğü halde, yasaya göre, “kendisinin, eşinin, alt soyunun,

üst soyunun ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin gereksinimi

sebebiyle kira sözleşmesinin dava yoluyla sona erdirebilmesine” olanak

sağlanacak. Böylece, kiraya verenler, üst soyunun (örneğin, babasının veya büyük

babasının) ve alt soyunun (torunlar) konut veya iş yeri gereksinimini ileri

sürerek tahliye davası açabilecekler. Bugünkü düzenlemeye göre, “Oğlum

evlenecek. Kızım gelin olacak” şeklindeki gereksinimlerle tahliye davası

açabilen ev sahipleri, bu yasadan sonra, “Babam, dedem, torunum veya evlatlığım

oturacak” gibi gerekçelerle de kira sözleşmelerini dava yoluyla sona

erdirebilecekler.

Gereksinim ileri sürülerek boşaltılan konut ve iş yerlerinin, 3 yıl

süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamayacağına ilişkin mevcut düzenleme

yasada da korunmakla birlikte, “yeniden kiralama yasağına” aykırı hareket eden

kiraya verenler için öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 yıllık kira bedeli

tutarınca ağır para cezası kaldırılacak. Bunun yerine, kiraya veren, söz konusu

yasağa aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına, son kira yılında ödemiş

olduğu bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü

olacak.

-İŞÇİ VE İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ-

İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene

karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak

iş ve işlemlerde bulunamayacak.

Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve

iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan

işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için

gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak.

İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumlu olacak.

İşveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen;

sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise “asgari ücretten az olmamak üzere emsal

ücreti ödemekle” yükümlü olacak. İşveren, fazla çalışma için işçiye normal

çalışma ücretini en az yüzde 50 fazlasıyla ödeyecek. Belli işlerde aracılık

yapması halinde, işçiye aracılık ücreti ödenecek.

Aksine bir adet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş

sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit

istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak.

İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça

takas edemeyecek.

İşçinin kasten sebebiyet verdiği mahkeme kararıyla tespit edilen

zararlarda, işveren, ücretin dörtte birini geçmemek koşuluyla haciz

koydurabilecek.

İşçinin, işverenle anlaşarak işin görülmesinde kendi motorlu aracını

kullanması durumunda, işveren sadece motorlu aracın işletilmesinin ve bakımının

gerektirdiği olağan giderlerden değil, aynı zamanda vergi, zorunlu mali

sorumluluk sigortası primleri ve aracın yıpranması karşılığında uygun bir

tazminatı da ödemekle yükümlü olacak.

-PSİKOLOJİK VE CİNSEL TACİZE ÖNLEM-

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı

göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla özellikle

işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış

olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü

olacak.

İşveren, işçiye ait kişisel verileri, ancak işçinin işe yatkınlığıyla

ilgili veya hizmet sözleşmesinin ifası için zorunlu olduğu ölçüde

kullanabilecek.

İşçi, kusuru olmaksızın hastalık veya kaza gibi sebeplerle iş göremezse,

işveren, sosyal sigortalar yardımlarından yararlanamayan, bir yıla kadar çalışmış

işçinin bakımını ve tedavisini, 2 hafta süreyle üstlenecek.

Hizmet sözleşmelerine, sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu, geçersiz

olacak. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması

durumunda, ibra tarihi itibariyle sözleşmenin sona ermesinden başlayarak, en az

bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının

açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka

aracılığıyla yapılması şartı aranacak. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri

veya ibraname, hükümsüz sayılacak.

İşveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve koşullar

buna imkan vermiyorsa, bir tam çalışma günü izin verecek. Hizmet sözleşmesinin

feshi halinde ise bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti yapmaksızın

günde 2 saat iş arama izni verilecek.

İşçi, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesi feshedilirse, sözleşme

süresince kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilecek.

İşçinin haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı

hallerde işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına

sahip olacak. İşveren, ayrıca ek zararlarının giderilmesini de isteyebilecek.

İşveren, ölen işçinin eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla

yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak 1 ay, hizmet ilişkisinin 5

yıldan uzun süre devam etmesi durumunda 2 aylık ücret tutarında ödeme yapacak.

Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin

uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olacak.

İşçi, işverenin verdiği işi, evinde kendisi veya aile bireyleriyle ücret

karşılığı yapabilecek. İşçi, bir mağaza için, kendi evinde giysi dikip vermeyi,

ürün paketlemeyi üstlenebilecek.

-YAYIM SÖZLEŞMESİ-

Yayım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı

olacak.

Baskı adedini belirlemede yayımcıya serbestlik tanıyan mevcut düzenleme

yerine, taraflar, süreli yayım sözleşmesi yaparken, süreyi veya baskı adedini

kararlaştırmak zorunda olacak.

Eser sahibinin ölümünden sonra, mirasçıları eserde güncelleştirme

yapabilecek. Yayımcı, eser sahibinin haleflerine güncelleştirme olanağı vermeden

yeni bir basım yapamayacak ve eseri çoğaltamayacak.

Otopark işletmecileri, kendilerine bırakılan araçların zarara uğraması

veya çalınmasından sorumlu olacak. Ancak, otopark işletenlerin sorumluluğu,

kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, söz konusu araç için

alınan günlük ücretin 10 katını aşamayacak.

-KEFİL OLMADA EŞ RIZASI-

Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu

olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefil,

sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihini, sözleşmede “kendi el

yazısıyla” belirtecek.

Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran

değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak.

Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri

mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama

hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek.

Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemeyecek.

Ancak alacaklı, “borçlu aleyhine yapılan takipte kesin aciz belgesi alınması,

borçlunun Türkiye’de takibatının imkansız hale gelmesi, borçlunun iflasına karar

verilmesi ve borçluya konkordato süresi verilmiş olması” hallerinde, doğrudan

kefile başvurabilecek.

Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir

ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden

veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilecek. Ancak bunun

için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme

güçsüzlüğü içinde olması şartı aranacak.

“Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun” da

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanunda, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil

ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu

fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun

hükümleri uygulandığı belirtilerek, “Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe

girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt,

sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir” deniliyor.